ANTAKYA / HATAY

 

MUHTEŞEM İNSANLARI VE İNANILMAZ TARİHİ İLE

ANTAKYA/HATAY

 

 

Antakya’nın güzel olduğunu hep biliyordum ama bu kadar muhteşem olduğunu kendim keşfetmem müthiş oldu…

Beni en çok büyüleyen halkın kalbinin güzelliği, Antakya’nın yemekleri ve koca bir tarihin yerin altında barınıyor oluşuydu!

İnsanlarından başlayalım o muhteşem nazik, misafirperver, iyi niyetli güzel insanlarından… Herkes o kadar kibar ki sırf size değil, eşine komşusuna çocuğuna… Antakya sokaklarında dolaşırken duyduklarınız gördükleriniz insanlığa dair umut yeşertiyor içinizde… Hele  bir de güzel arkadaşlarınız varsa Antakya’dan eşsiz anılarla dönüyorsunuz. Güzel dostlarıma binbir teşekkürlerimle:)

Gezilecek Yerler Listesi 

  •     Saint Pierre Kilisesi veya Aziz Petrus Kilisesi
  •     Habib-i Neccar Camii
  •     Aziz Paul Ortodoks Kilisesi
  •     Müze Otel (The Museum Hotel Antakya)
  •     Hatay Arkeoloji Müzesi

 

Civarda gezilecek yerler

Civarda gezilecek en güzel yer;  Antakya merkeze yaklaşık yarım saat mesafede olan Samandağ’a gidiyorsunuz ve muhteşem 3’lü yü keşfediyorsunuz… 🙂

  •   Titus Tünelleri ve Beşikli Mağara
  •   3000 yıllık ağacın bulunduğu Hıdırbey Köyü
  •   Türkiye’de ki tek Musevi köyü

 

 

Ve Tarihi…

Biri anlatsa abartıyor diyebileceğim kadar eski medeniyetleri barındırıyor. Yerin altı hazine gibi. Yürürken sürekli acaba buranın altında ne var diye düşünmeden edemiyorsunuz.

Sırayla başlayayım anlatmaya…

İlk Hristiyanlık Kilisesi bu şehirde doğmuş… Hala o yapıyı görebiliyorsunuz adı: Saint Pierre Kilisesi

Saint Pierre Kilisesi veya Aziz Petrus Kilisesi

Stauris Dağı’nın batısında kayalara oyulmuş 13 metre derinliğinde, 9.5 metre genişliğinde ve 7 metre yüksekliğinde bir mağaradan oluşuyor. İsa’nın on iki havarisinden biri olan Aziz Petrus’un ilk vaaz verdiği yer olduğuna ve mağarada cemaatin ilk kez ‘Hıristiyan’ adını aldığına inanılmaktadır. Bu nedenle St. Pierre Kilisesi Hıristiyanlığın ilk kilisesi olarak bilinir. Mağara, Hıristiyanlığın Roma Devleti tarafından resmi din olarak kabil edilmesinden sonra yapılan eklemeler ile gotik tarzda bir kilise şeklini almıştır. Aziz Petrus’un ilk Papa olarak kabul edilmesiyle Katolik inancının dünyaya yayılmasında bir merkez konumunu almıştır. 1983 yılında Papa VI.Paul tarafından Hıristiyanlar için Hac yeri ilan edilmiştir. Her yıl 29 Haziran’da Katolik Kilisesi tarafından burada ayin düzenlenir.

MS 1. yüzyılın ilk yarısında ortaya çıkan Hristiyanlık, Kudüs dışında ilk defa Antakya’da yayıldı.

Cehennem Kayıkçısı (Haron)

St. Pierre Mağara Kilisesi’nin 200 metre uzağında kayalara oyulmuş Yunan mitolojisinde ismi geçen Cehennem Kayıkçısı Haron büstü bir insan portresi. Cehennem Kayıkçısı o dönem yaşanan veba salgını sırasında yapılmış. Antakya’da çok sayıda insanın ölümüne neden olan veba salgınını önlemek için bir kahine danışılmış ve onun tavsiyesi üzerine dağa, şehre yüksekten bakan kenti hastalıklardan koruyacak bir maske kabartmanın yapılması kararlaştırılmış. Üzerine ölümleri önleyecek sözler yazılmış ancak günümüze bu sözler ulaşmamış. Yüzü kuzeye dönük olan Cehennem Kayıkçısı böylece tüm Antakya’yı görür. Haron (Kharon) kabartması, başı bir örtü ile kapatılmış, 4 metreye 1.5 metre boyutlarında bir insan portresidir. Bu kabartma Helenistik dönemde İmparator Antiochus IV Epiphanes (MÖ 2.yy) zamanından günümüze kalan dev bir büsttür.

 

Habib-i Neccar Camii

HABİBİ NECCAR CAMİSİ | Kültür Portalı

Roma dönemine ait bir pagan tapınağının üzerine 7. yüzyılda inşa edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki en eski camidir. Günümüzdeki cami Osmanlı döneminde yenilenmiştir, etrafı medrese odaları ile çevrilidir. Avlusunda 19.yy eseri bir şadırvan bulunur.

Camiye büyük sivri sağır kemerli taç kapı ve ortasında kitabesi bulunan yuvarlak kemerli bir kapıdan girilir. Son cemaat mahalline bitişik, dikdörtgen kaideli poligonal gövdeli ve ahşap şerefeli, pabuçlu bir minaresi vardır. Minarenin sağında Habib Neccar, solunda Yahya ve Yunus  türbeleri vardır.

Antakya şehri, İslam Devleti’nin lideri Halife Ömer’in komutanlarından Ebu Ubeyde bin Cerrah tarafından 636 yılında fethedildiği dönemde fethin simgesi olarak, Habib-i Neccar ve İsa’nın iki havarisinin mezarının bulunduğu yerde, bir cami inşa edilmişti. 1098 yılında Haçlılar’ın eline geçen ve 1099’da Antakya Prensliği halini alan şehri Memluk Sultanı Melik Zahir Baybars fethedince camiyi yeniden yaptırmıştır. Caminin medrese duvarlarında üzerinde Baybars’ın adı olan bir kitabe bulunur. Depremlerden zarar gören cami ve minaresi birçok kez yenilenmiştir.

Habib-i Neccar Kimdir?

Hz. İsa tarafından gönderilen havarilere inanarak son peygamberin geleceğine 600 yıl önce iman etmiş. Hz. İsa (AS) puta tapan Antakya halkını hak dine davet etmek ve son peygamberin gelişini haber vermek için iki havarisini Antakya’ya gönderir. Havarilerle karşılaşan Habib-i Neccar onlardan bu konuda bir delil ister. Elçiler ise “Biz Allah’ın izniyle hastaları iyileştiririz, körleri iyi ederiz ve ölüleri diriltiriz” derler. Habibi Neccar’ın da cüzzamlı bir çocuğu vardır ve bu nedenle Neccar ailesi şehrin uzağında yaşamaktadır. Elçiler dua eder, çocuk Allah’ın izniyle iyileşir ve Habibi Neccar onlara inanır. Ancak Hz. İsa’nın gönderdiği bu elçiler Antakya kralı tarafından zindana attırılır ve inançlarından vazgeçmeye zorlanır. Tüm baskılara rağmen dinlerinden dönmeyen elçiler ve Habib-i Neccar Allah yolunda şehit edilir. Habib-i Neccar’la birlikte putperestler tarafından şehit edilen Hz. İsa’nın havarileri Yahya ve Yunus da Habib-i Neccar Camii’nin bahçesine defnedilir.

Aziz Paul Ortodoks Kilisesi

Aziz Pavlus Ortodoks Kilisesi - Antakya - Aziz Pavlus Ortodoks Kilisesi Yorumları - Tripadvisor

ANTAKYA ORTODOKS KİLİSESİ

Antakya’da Hürriyet Caddesi’nde bulunan Ortodoks Kilisenin yapımına 1860’lı yıllarda başlanmış, ancak 1872 depreminde büyük hasar görerek yıkılmıştır. Üç Semavi Dininin birleştiği bir yer olarak bilinen Antakya’daki bu kilisenin yapımına XIX. yüzyılın sonlarında başlanmış ve 1900’de ibadete açılmıştır. Dikdörtgen plânlı bir kilise olup, sağında çan kulesi bulunmaktadır. Avlusu revaklarla çevrilmiştir. Kilise günümüzde ibadete açıktır.

Camii, Kilise ve Sinagog Yan yana!

Şimdi söyleyeceğim Antakya’nın ne kadar Kozmopolit bir yer olduğunun kanıtıdır. Camii, Kilise ve Sinagog yan yana ve barış içinde… Öyle yapmacıktan bir barışta değil mesela Hristiyanlık için özel ve saygı duyulması gereken bir günde halkın hepsi sanki kendi dini gibi saygı duyuyor. Herkes özgürce ibadetini yapıp bir arada oturabiliyor. Gerçekten Muhteşem!

Cami, kilise ve sinagogun aynı sokakta olduğu Kuzguncuk havadan görüntülendi - Son Dakika Haberleri

Müze Otel (The Museum Hotel Antakya)

Antakya’nın altı-üstü tarih derken boşuna değil…

The Museum Hotel Antakya'da sona doğru! | Turizm Ajansı | Turizm Haberleri | Turizm Gazetesi

Asfuroğlu Ailesi otel yapmak için inşaata başlayınca kazı sırasında bir çok eserlerle karşılaşıyor ve proje bir anda başka bir soluk alıyor… Kazı çalışmaları ve otelin bütün planları bu muhteşem eserlere göre şekilleniyor ve sonunda muhteşem bir Müze Otel çıkıyor ortaya…

13 farklı medeniyete ait eserler…

17 bin metrekarelik alana sahip olan otelin inşaat çalışmaları sırasında tamamı Türk arkeolog, restoratör mimarlardan oluşan ekip tarafından gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda Helenistik dönemden başlayarak İslami döneme kadar birbirini izleyen 5 kültür katmanı ve günümüze kadar gelen 13 farklı medeniyete ait esere ulaşılmış.

Yüzde 90’ı çelik konstrüksiyon olarak dizayn edilen projede yaklaşık 20 bin ton yapısal çelik ve 5 bin ton inşaat demiri kullanılmış. Bu miktar, Paris’te bulunan Eyfel Kulesi’nde kullanılan miktardan 4 kat daha fazla. Antakya’da yaygın olan avlulu konut yaşam tarzını yansıtan, toplam 17 bin metrekare alana sahip olan The Museum Hotel Antakya, bu büyüklük ve arkeolojik içeriğe sahip dünyadaki tek müze oteli olma özelliğini taşıdığı belirtildi. Dünyanın ilk kilisesi olarak kabul edilen ve Hristiyan camiası için önemli hac noktalarından biri sayılan St.Pierre Kilisesi’ne komşu olan otel, Dünya Mimarlık Festivali’nden aldığı önemli bir ödülün de sahibi.

İnşaat sırasında en göze çarpan eser: 1050 metrekareden oluşan dünyanın en büyük tek parça mozaiği.

Dünyanın En Büyük Tek Parça Taban Mozaiği Hatay'da Görücüye Çıkıyor - onedio.com

Benim en beğendiğim ise Pegasus Mozaiği! Çok Şık!

Tanrı Apollo ve 9 su perisinden oluşuyor. Esin perisi olarakta biliniyorlar. 1800 yıllık olan bu mozaikte Perilerin kıyafetlerinin günümüz modasına uygunluğu şaşırtıyor.

Dev mozaiğin yer aldığı müzede sona yaklaşıldı | NTV

 

 

 

Hatay Arkeoloji Müzesi

Antik döneme ait eserlerin sergilendiği bir sanat müzesidir. 28 Aralık 2014 itibarıyla Dünya’nın en büyük mozaik sergileme alanına sahip müze olarak biliniyor. Eserlerin çoğunluğu, 1932-1939 yılları arasında yapılan kazı çalışmaları sonucu keşfedilmiştir.

Aşağıdaki linke tıklayıp gezebilirsiniz, çok güzel bir site yapmışlar.

https://sanalmuze.gov.tr/muzeler/HATAY_ARKEOLOJI_MUZESI/

Müzede En ilgi çeken;

 

Kral Şuppiluliuma Heykeli

M.Ö.9. yüzyılda hüküm süren kral Suppiluliuma’ya ait dev heykel.

Hatay Arkeoloji Müzesi'nde Sergilenen Eserler - Uçak Notları

 

Helenistic dönemden bir Zeus kabartması…

Tanrıça İştar Heykeli

Tarih Fotoğrafları: Ağustos 2018

Bronz çağdan kalma bir müzik aleti. Kemikten yapılmış. 

 

Gelelim Antakya’nın Yakınında Gezilecek Yerlere

Titus Tünelleri ve Beşikli Mağara

İ.Ö.1’nci yüzyılda yapılmıştır. Dağlardan inerek yaşamı tehdit eden sel ve taşkınlardan korunmak amacıyla Roma İmparatoru Vespasian şehrin etrafını dolanacak, böylece akıntıların yönünü değiştirecek bir tünelin yapımını emretmiştir. İnşaat İ.S.69 yılında başlamış, İ.S.81 yılında halefi ve oğlu Titus tarafından bitirilmiştir.

Tünel inşasında Roma lejyonları ve köleler çalışmıştır. Tümüyle dağ içine oyulan tünel bin 380 metre uzunluğunda, 7 metre yüksekliğinde ve 6 metre genişliğindedir. Tünelin deniz tarafındaki girişine göre sağ tarafta 100 metre kadar uzaklıkta bulunan Beşikli Mağara, kaya mezarlarının en geniş ve en ünlülerinden olup, içerisinde bölümler halinde on iki mezar vardır. Mezarlar birbirlerinden duvarlar ile ayrılmıştır. Bu taş mezarlar, taş sütunlar ve kemerlerin birbirine bağladığı bölümler halinde olup, yukarıdan aşağıya yine taş merdivenlerle inilmektedir. Kayaların oyulması ile meydana getirilen, yer yer kapıların açıldığı bölümlerdeki sütunlar, sütun başlıkları, kademeler ve üst örtüyü kısmen süsleyen motifler orijinallerine uygun biçimde yapılmıştır.

 

 

Hıdırbey Musa Ağacı – Hatay

Hatay’ın Samandağ İlçesi’nde, Hz. Musa’nın toprağa diktiği asasının ölümsüzlük suyu sayesinde yeşermesiyle büyüdüğüne ve 3 bin yıllık geçmişinin olduğuna inanılan Hıdırbey Musa Ağacı doğal güzelliği ve heybetiyle ülkenin dört bir yanından gelen ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.

HATAY EFSANELERİ: MUSA AĞACI EFSANESİ - EDEBİYAT / Anonim Edebiyat Mizah Hiciv | Edebiyat ve Sanat Akademisi

Hıdırbey Köyü/ Musa Ağacı Efsanesi

Rivayete göre, Samandağ Sahili’nde buluşan Hz. Hızır ile Hz. Musa birlikte dağa çıkarlar. Bu ağacın bulunduğu noktaya geldiklerinde Hz. Musa elindeki asayı toprağa saplar ve eğilip su içer. Tekrar dönüp baktığında asanın yeşerip fidana dönüştüğünü görür. Halk arasında ab-ı hayat suyundan can bulan fidanın binlerce yılda gelişerek bugünkü halini aldığına inanılmaktadır. Ağacın gövde çapı 7,5 metre, çevresi 21 metre, yüksekliği ise 7 metredir. Ağacın dalları yaklaşık 1000 metrekarelik alanı kaplamaktadır. Ağaç, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanlığı tarafından koruma altına alınmıştır.

 

Musevi Köyü

Hıdırbey köyünden Antakya’ya doğru giderken yolunuzun üzerinde tertemiz pırıl pırıl ufacık bir köy çıkıyor. Türkiye’de ki tek musevi köyüymüş.

 

 

OTEL TAVSİYESİ

Antakya minicik olduğu için güzel otellerin hepsine göz atma fırsatım oldu.

Sırasıyla en iyi oteller;

 

1)The Museum Hotel ( Pandemiden dolayı kapalı olduğu için tek göremediğim otel oldu ama dünyada “Müzede 1 gece” gibi konaklayabileceğiniz ender yerlerden!

2)The Shahut Hotel (Eski taş yapısı ile çok otantik.)

3)Antik Beyazıt Otel (Antakya’nın ilk oteli)

4)Kavinn Butik Otel

5)Luwi Antakya Butik Otel

6)Savon Hotel

7)Yesil Ev Cafe & Boutique Hotel

The Shahut Hotel

 

Antik Beyazıt Otel

Benim kaldığım otel:   “Begonvillerle Günaydın”

Açıklama yok.

1903 yılında konak olarak  inşa edilen bina,  bugün iç ve dış mimarisinin  özellikleri korunarak otele çevrilmiştir. Konak olarak kullanıldığı dönemde Mehmet Akif Ersoy gibi birçok ünlüye ev sahipliği yapmıştır. 1940’lı yıllarda bina Türkiye Cumhuriyeti tarafından kiralanarak 1975 yılına kadar adliye sarayı olarak kullanılmıştır.

Kavinn Butik Otel

Kavinn Butik Otel | Etstur.com

Luwi Antakya Butik Otel

Luwi Antakya Boutique Hotel oteli ile şimdi pazarlık yap, en ucuz odaya sahip ol!

 

YEME-İÇME

İlk söylemek istediğim;

***Türk kahvesi içmek isterseniz köpüklü diye belirtin! Yoksa gelen kahveye nasıl kahve bu demeyin. Antakya’da kahveyi köpüğü gidene kadar 3 kere kaynatıyorlar. Ve duble bir bardakta ya da çay fincanında servis ediyorlar.

***Oruk(içli köfte), zahter salatası, tepsi kebabı ve muhteşem mezelerinden yemeden dönmeyin.

***Tepsi kebabı ile Kağıt kebabı aynı şey. Sadece birinin üzerinde sos var.

 

YEME – İÇME LİSTESİ

1)Konak Restaurant (Her gece burada yemenizi tavsiye ederim. Öyle güzel!)

2) Pöç Kasabı ( Kağıt kebabı ve Tepsi kebabı yemek için)

3)Humusçu İbrahim usta ( Antik Beyazıt Otel’in karşısında) Sabah kahvaltısında bakla ezme yiyin. Çok çok güzel…

4)Çınaraltı Künefe Yusuf Usta (uzun çarşıda)

5)Abdo Döner

6)Sultan Restaurant (Meşhur diye gittim ama buraya gideceğinize bidaha Konak restauranta gitmenizi tavsiye ederim.)

7)Sveyka Restaurant (Gitmedim ama meşhur olduğunu duydum.)

8)Affan Kahvesi (Neden meşhur olduğunu anlayamadığım bir yer 🙂 )

9)B-Cup Kafe ( Yahu yok mu bu şehirde güzel bir kahve diyorsanız hemen buraya geliyorsunuz. 3. Nesil kahveleri, muhteşem tatlıları, ekşi maya cevizli ekmekleri ile müthiş bir soluk.)

KONAK RESTAURANT

Açıklama yok.

Açıklama yok.

En en en beğendiğim yer burası oldu. Mesela kebap için Pöç Kasap en iyi diye biliniyor ama ben buradakini daha çok sevdim. Künefe için Çınaraltı Yusuf Usta biliniyor ama onu da en çok burada beğendim. Her şeyiyle 1. sınıf hizmet ve lezzet. Ortamı da oldukça romantik. Fiyatlarda her yerde aynı. Kimsede kazıklama diye bir dert yok 🙂

Bina eski bir konakmış ve restaurant için yeniden dekore etmişler. Kendilerine ait şaraplarıda mevcut. Menüden sevdiğim şeylerin sizler için fotoğrafını çektim.

Mezelerden çekmeyi unutmuşum siz gidince bakarsınız…

Açıklama yok.Açıklama yok.

 

Açıklama yok.Açıklama yok.

Açıklama yok.