Zanzibar Hakkında

Renklerin ve Mutluluğun Adası “ZANZİBAR

Bu fotoğraflar gerçek mi dediğimiz, bilgisayarda masaüstü arka planı yaptığımız o müthiş yerlerden biri Zanzibar.
Bembeyaz kumsalları, turkuaz denizi, palmiye ağaçları ile dalgıçların ve doğa severlerin gözdesi olmuştur.

zanzibar Youtube videosu için: 

ZANZİBAR HAKKINDA

*Zanzibar adasının adı, kurucuları olan İranlılar’dan geliyor. Zanzibar kelimesi Farsça’da “zenci sahili” anlamına gelen zangi bar kelimesinden türemiş.
*Zanzibar Adası ve ona bağlı Pemba Adası; iç işlerinde bağımsız, dış işlerinde Tanzanya’ya bağlı özerk bir bölge.
*Zanzibar’ın başkenti Stone Town; Unesco Dünya Mirası listesinde yer alır.
*1800’lü yıllarda Umman Sultanı’nın hakimiyetindeyken deniz ticaretini geliştirip Zanzibar’ı baharat merkezi haline getirmişler.
*Nüfusun %99’u Müslüman. Kara çarşaf da giyen var, normal elbise giyen de.
*Umuma mahsus pasaport sahibi Türk vatandaşları; Dar Es Salaam Havalimanı’nda evraksız formalitesiz, 50USD karşılığı tek girişli turistik Tanzanya vizesi kolayca alabiliyor. Çok girişli vermiyorlar.
*Sarı humma aşısı şart denilse de artık sistem değişmiş. Aşıyı yaptırmak sizin tercihinizde... Aşı için Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’ne danışabilirsiniz.
*Turizm önemli bir gelir kaynağı olduğu için turiste saldırı gibi bir güvenlik sorunu yok.

Benim Zanzibar Gezime gelecek olursak;

Zanzibar'a ayak bastığımızdan beri sanki "Renklerin ve Mutluluğun" tablosuna adım atmıştık.

Yeşilin her tonu, renkli kıyafetler, bembeyaz kumsallar, taze meyveler ve daha niceleri...

THY direk uçuşu ile 7.5 saat yolculuğun sonunda 04.00'da Zanzibar Havalimanı'na vardık. Otelimiz buranın en güzel plajlarına sahip olan Nungwi bölgesindeydi. Havalimanı-Nungwi otel arası yaklaşık 35 dakika sürdü. Otele gidiş yolumuz mükemmeldi. Dev palmiyeler ve yeşil ormanların arasından geçtik. Sabahın 5 inde karanlıkta, sokakta olan yüzlerce insana inanamadık. Yol kenarında yürüyor, spor yapıyor, herkes çok eğleniyordu. Otele girip plajı gördüğümde tarifsiz bir mutluluk yaşadım. Öyle güzeldi ki. Turkuaz deniz incecik bembeyaz kumlarla birleşmiş günaydın diye selamlıyordu... Koşup kahvemi aldım ve çıplak ayak sahilde anın tadını çıkardım. Gerçekten hayat bana güzeldi 🙂 Manzaradan mı, anın etkisinden mi bilmem içtiğim en lezzetli kahve olabilir...

Tüm grup gelince kahvaltıya geçtik. Kahvaltıda bolca tropik meyva, omlet çeşitleri sunuluyordu. Bizim grup öyle hazırlıklı gelmiş ki, çeşit çeşit peynirler, zeytinler masamız oldukça zengindi... Kahvaltıdan sonra dalışa gitmek isteyenler ile kumdan yürüyerek 1.5 dakikada dalış merkezimize vardık. Bu ne sıcak bir karşılama. Ada halkı gibi, dalış merkezimizi işletenlerde çok tatlı insanlardı. Ekipmanlarımızı hazırladık ve dalışa hazırız:D Tekneler tek tip ve el yapımı... Ayvalık ve Mısır'da ki teknelerimizi mumla arattı. Ekipmanlarımızı bile tekneye kendimiz taşıdık. Ama şikayetçimiydik ASLA, çünkü o güzel kumsalda bir adım fazla atmak muhteşemdi. Dalışa gittik, 2 dalışı yüzey zamanlarını hesaplayıp yaptık ve geri döndük. Dalış merkezimiz Nungwi plajında olduğundan, döndüğümüz gibi mayolarla yemeğe attık kendimizi. Özgürlük, mutluluk budur! Balık yemeği seviyorsanız, sizden şanslısı yok. Taze ton balığından hamburger, snitzel, ızgara ve daha çeşit çeşit yemekler yapıyorlar. Balık sevmiyorsanız da merak etmeyin, pizza makarna her şey vardı...

Akşam yemeği için alternatif restaurantlar: İstanbul restaurant, Mamma Mia Restaurant, Baraka Restaurant favorilerimiz arasındaydı...

Diğer günlerde Sabah isteyen dalışa gitti, isteyenler de muhteşem plajın tadını çıkardılar. Öğleden sonra ise hergün ayrı bir etkinlik yaptık. Plajları, kumsalı ve denizi kadar Zanzibar'da görülecek çok yer var. Şimdi sizlere tek tek anlatacağım:)

1.Baharat bahçeleri Bence en en güzel deneyimlerden biriydi. Ada'da ilaç kullanımı diye birşey yok. Her bitkinin yararını neye iyi geldiğini ve nasıl kullanılacağına çok hakimler. E tabi doğa da buraya cömert davranınca ortaya mükemmel bir uyum çıkmış. Tarçını, vanilyayı, chanel'in ruj yapımında kullandığı doğal kırmızı renk veren bitkiyi ve daha nicelerini ormanda bulabiliyorsunuz. Rehberimiz çok şekerdi ve hepimize oyunlar oynayarak, tüm baharatların adını tahmin etmemizi sağladı.

Baharat bahçeleri Youtube videosunu izlemek için tıklayabilirsiniz...

2. Prison Adası: Kısaca hapishane adası. Burası hapishane olarak düşünülse de hiçbir zaman hapishane olarak kullanılmamış. İçerisinde dünyada yaşayan en büyük ve en yaşlı kara kaplumbağaları var. Girişte size verilen yeşillik ile besleyebiliyorsunuz.

3. Kizimkazi Yunus Turu: Minik botlar ile sizleri açık denize götürüp yunuslar geldiğinde atlayın suya diyorlar ve yunuslarla yüzüyorsunuz. Biz yapabildik mi malesef:) 2 tane yunus geldi hava aşırı dalgalıydı. Pek şanslı değildik açıkçası.

Kizimkazi bölgesinde bizi en mutlu eden anı: Gelgit olayını çok net görmemizdi. Fotoğrafta da gördüğünüz gibi tekneler karaya oturmuş suların geri gelmesini bekliyorlar.

4.Jozani ormanı: Burası tek kelimeyle şahane. Burasının özelliği nesli tükenmekte olan kırmızı endemik tür olan maymunları görmek...

5.Stone Town: Şehir merkezi denilen Stone town, Nungwi bölgesinden gelince hiç içinizi açmıyor:) Bence son gün havalimanına gelene kadar plaj kesiminden ayrılmayın. Burada Freddie Mercury'nin yaşadığı ev ve eski kapılı yapılar bulunmakta...

6.The Rock Restaurant: Minik bir ada düşünün. Sular çekildiğinde normal bir bina, sular geri geldiğinde ise ada 🙂 Bu kadar meşhur olmasının sebebi kesinlikle tatlılığı. Ah bu ada benim olsun dediğiniz tarzda bir güzelliği var.

7.Mnemba Adası: Bence Zanzibar'da gördüğüm en en en iyi yerdi. Turkuazın böyle bir tonu yok. Daha adaya yaklaşırken, bir ömür burada yaşayabilirim diyorsunuz. İsteyen dalış yapmaya, isteyen snorkel ile gezinmeye gelebilir.